Bir Osman Yıldırım vardı.
Ablasını öldürmekten ve yeğenini satmaktan sabıkalı.
Cumhuriyet gazetesine el bombası atılmasından ve Danıştay’ın basılıp bir hakimin öldürülmesinden müebbet yemişti. Cezadan yırtmak için Ergenekon savcılarının ‘Osmanım’ı oldu.
Hem sanık hem tanık hem gizli tanıktı.
Gizli Tanık Efe’yi bilir misiniz?
Asıl adı, Bayram Bozkurt.
Erzincan’da savcıyken 11 yolsuzluğa karıştı. 86 TL çay ve tost parası taktığı çaycıyı Ergenekoncu, borcunu geciktirdiği kuyumcuyu JİTEM’ci ilan etti. Hakkında soruşturma açan Başsavcı İlhan Cihaner’i Ergenekonculukla suçladı. Askerlerin içki içip ağızlarından darbe planını kaçırdıklarını; Ergenekon’un, aracına kene koyarak, kendisine suikast gerçekleştirmek istediğini söyledi.
Bu yalancı tanıklar kamusal alanda ve bürokraside AK Parti ve FETÖ için tehdit oluşturan milli unsurların tasfiyesinde kullanıldı. Tasfiyeyi sinsi bir kadrolaşma takip etti.
Şimdilerde ‘Osmanım’ın ve ‘Efe’nin tahtında en az onlar kadar kriminal, karanlık ve düşkün bir tip oturuyor: Erkan Çakır.
Çakır, CHP kurultayı için başlatılan ‘şaibe’ soruşturmasında bir numaralı tanık.
Çakır’ın iftirası ile başladı
Malum…
CHP, 4-5 Kasım 2023’te kurultaya gitti.
Kılıçdaroğlu devrildi.
Yerine Ekrem İmamoğlu’nun destek verdiği Özgür Özel seçildi.
Kurultayda değişimcilerle aynı fotoğraf karesine giren eski CHP Muş Gençlik Kolları Başkanı Erkan Çakır, istediğini elde edememiş olmalı ki, saf değiştirdi. 32 yaşındaki Çakır, kurultaydan birkaç gün sonra Kılıçdaroğlucuların safına geçti. Twitter’da CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın delege sattığını iddia etti.
Yeşiltaş, 20 Kasım 2023’te Bursa Adliyesi’ne giderek şikayetçi oldu.
Bu bir hakaret soruşturmasıydı.
Fakat Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, Çakır’ın ifadesini almadan “Soruşturmaya konu sözlerin kurultayda gerçekleştiği, suç yerinin Ankara olduğu” gerekçesiyle dosyayı başkente gönderdi.
Çakır, 5 Şubat 2024’te alınan ifadesinde kıvırıp şunları söyledi:
“Ferhat İşçimen adlı partili bana il başkanının para aldığı akşamın görüntülerinin kendisinde olduğunu söyledi. ‘Söyleyebilirsin, sorun yok’ dedi. Ben Yeşiltaş’ın kurultayda delege sattığını söylemedim. İşçimen’in cümlelerini tekrarladım.”
Çakır, iddiasını ispatlayamadığı için iftiradan cezalandırılmalıyken, sırtı sıvazlandı.
Savcılık hakaret şikayetini CHP soruşturmasına çevirdi.
Bir yıldır gizlice yürütülen soruşturma, eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları fırsat görülerek, kamuoyuna duyuruldu.
Bugünlerde kimi delegelerin ifadeleri alınıyor.
Erkan Çakır da ikinci kez dinlenecekmiş.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Çakır’ı bir de benden dinlemesini isterim.
İki mağdur kadın
Çakır, bir şantaj davasında sabıkalı, bir dolandırıcılık ve şantaj davasında ise sanık.
İki mağdur kadın İzmir’de yaşıyor.
Korktuğu için ilk mağdurdan X diye söz edeceğim.
X., CHP’li bir ilçe belediyesinde yönetici.
Bir çocuk annesi X ile Çakır’ın tanışıklığı 2022’ye uzanıyor.
İddianameye göre…
Çakır, bir arkadaşı üzerinden ulaştığı X’e, belediyede birtakım yolsuzluklar hakkında bilgi belge topladıklarını söylüyor. “Elimizde özel hayatınla ilgili belge, yazışma ve fotoğraf var. 60 bin TL verirsen belgeleri sana teslim ederiz. Aşiret çocuğuyum, silahla geziyorum” diye tehdit ediyor.
X, korkuyor.
Çakır’a banka yoluyla 56 bin, elden 4 bin TL veriyor.
Çakır, bu kez X’i “Elimdeki belgeleri ailenle ve yakın çevrenle paylaşırım, Twitter’da yazarım” diye tehdit ediyor. X, çekindiği için Çakır’a 2.565.000 TL gönderiyor.
Çakır, şantaja devam ediyor.
X, en son suç duyurusunda bulunuyor.
20 ay hapis, 25 bin TL para cezası
Çakır’a İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesi’nde şantaj suçundan dava açıldı.
Çakır, X’e borç verip parça parça geri aldığını ileri sürdü.
Mahkeme, bu yalana inanmadı.
Dava 22 Ekim 2024’te bitti.
Çakır’a 20 ay hapis ve 25 bin TL para cezası kesildi.
Gerekçeli karardan:
“X’in özel hayatına ilişkin bilgileri kullanarak, belediyede yolsuzluk iddialarıyla kendisinin de soruşturulduğu yönünde algı oluşturup korkutarak, yüklü miktarda menfaat temin etmek suretiyle şantaj suçunu işlediği…”
Bu ceza İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesi’nce 6 Ocak 2025’te onandı.
Aşık ederek dolandırdı
İkinci mağdurun adı T.
41 yaşında.
O da İzmir’de CHP’li belediyede çalışıyor.
Çakır, kendisini “CHP’de üst düzey yetkililerle ilişkilerim var, yolsuzlukları araştırıyorum” diye tanıtıyor. T ise iş yerinde mobbinge uğradığını söylüyor. Çakır, “Ben yardımcı olurum” diyerek, CHP’li yetkilileri ararmış gibi rol yapıyor.
T’yi duygusal olarak etkiliyor.
Kanser tedavisi gören T., bu ilgiye karşılık veriyor.
Çakır, ortak iş yapma vaadiyle T’ye aracını 320 bin TL’ye sattırıyor.
T, parayı Çakır’a gönderiyor.
Çakır, ilk başta 30-40 bin TL ödeme yapıyor.
T, parayı geri istediğinde Çakır’ın tehditleri başlıyor.
T, şunları anlatıyor:
“İş yerini değiştiririm, ailene söylerim, benden kurtulamazsın. Bana daha çok para gönder ki, sana olan borcumu ödeyebileyim’ diye baskı yaptığı için 200.000 TL daha gönderdim.”
T., para göndermek için kredi bile çekmişti.
İddianameden:
“Borçları ödemesini istediğinde, elinde çıplak resimlerinin ve videolarının olduğunu, şikayetçi olması halinde bunları internette yayıp belediye çalışanlarına göndereceğini, ailesine rezil edeceğini, işten attıracağını, derin devlet olduğunu söyleyerek, tehdit ve şantajda bulunduğunu…”
İzmir 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada dolandırıcılık ve şantaj suçlarından Çakır hakkında sekiz yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İlk duruşma 18 Temmuz 2025’te.
Çakır, yalancı ve kullanışlı tanıklar listesinde ne ilk ne de son kişi.
‘Osmanım’ cezaevinde yatıyor.
Gizli Tanık Efe, son anda yurt dışına kaçtı.
Çakır’ın akıbetini ise hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
‘Erkan Çakır, profesyonel bir dolandırıcı’
Erkan Çakır tarafından önce kandırılarak, sonra da şantajla 600 bin TL dolandırılan T, başından geçenleri şöyle anlatıyor:
“Erkan Çakır, yıllarca unutamayacağım bir isim. Onun psikolojik manipülasyonları ve ustaca kurduğu tuzaklar beni hayatımın en zorlu dönemlerine sürükledi. Yalnızca maddi kayıplara yol açmakla kalmadı, ruhsal ve bedensel sağlığımı ciddi şekilde etkiledi. Çakır’ın dolandırıcılık yöntemleri o kadar profesyoneldi ki, her adımda beni güvenle tuzağa düşürdü. Kendimi kukla gibi hissettim; zihnim, duygularım ve kararlarım üzerinde tam bir kontrol sağladı. Bu süreçte arabamı ve önemli miktarda paramı kaybettim, bankalara yüklüce borçlara girdim ve hayatım hem maddi hem de manevi anlamda altüst oldu.
Maddi sıkıntılar nedeniyle aylarca iş yerime kilometrelerce yürüyerek gidip gelmek zorunda kaldım. Ancak en kötüsü, bu sürecin bedensel sağlığım üzerindeki yıkıcı etkileri oldu. Stres, yalnızlık ve çaresizlik, ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirdi. Rahim ağzı kanseri ikinci evreye ilerledi, saçkıran rahatsızlığına yakalandım ve saçlarımın yarısını kaybettim. Zona ve ürtiker gibi cilt hastalıkları ortaya çıktı. Her gün intihar düşünceleriyle boğuşmak zorunda kaldım.
Erkan Çakır gibi profesyonel dolandırıcılar insanların güvenini suistimal ederek hayatlarını karartmakta ve toplumsal güveni zedelemektedir. Şu anda Erkan Çakır adına ağır ceza mahkemesinde bir dava süreci bulunmaktadır. Umuyorum ki adalet yerini bulacaktır.”
