Gezi Parkı eylemlerinin 12. yıl dönümünde, akşam saatlerinde Taksim Meydanı’nda bir araya gelen gençler, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) önünde “Duran Adam” protestosu yaptı. 2’si 18 yaşından küçük olmak üzere toplam 21 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlardan 19 kişi sevk edildikleri sulh ceza hakimliğince yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 28 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda gerçekleştirilen eyleme katılan 19 kişi hakkında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçlamasıyla dava açtı.
HÂKİM VE AVUKATLAR ARASINDA “CÜBBE” TARTIŞMASI
T24.com’dan Can Öztürk’ün haberine göre sanıkların avukatları, İstanbul 5. Asliye Ceza hâkiminin cübbesini giymeyerek duruşmaya katıldığını öne sürerek itiraz ettikleri belirtildi. Hâkime “Biz de cübbelerimizi çıkaralım o zaman” dedikleri, hâkimin ise “Yıl olmuş 2025, peruk da takalım o zaman” dediği iddia edildi.
DERHAL BERAAT TALEBİ REDDEDİLDİ
Duruşmanın başında “ortada bir suç yok” diyen avukatlar derhal beraat taleplerini hâkime iletti. Hâkim “örneği yok” diyerek derhal beraat taleplerini reddetti.
“DURAN ADAM GİBİ BASİT BİR EYLEM NEDENİYLE YARGILANIYOR OLMAMIZ BENİ ÜZÜYOR”
Duruşmada savunma yapan Abdurrahman Mete şöyle konuştu:
“Herhangi bir şekilde planlı bir protesto değildi. Gençlerin bu şekilde mahkemelerde yargılanması çok saçma geliyor. Duran Adam gibi basit bir eylem nedeniyle yargılanıyor olmamız beni üzüyor. Burada da Duran Adam eylemi yapsam bunun bir suç teşkil ettiğini düşünmüyorum. Cebimden ‘çapulistan’ yazılı bir bayrak çıkması da yazılmış iddianameye. O bayrakta ay yıldız da vardı. Bu da mı suç teşkil ediyor.”
“İDDİANAMEDE DE ORADA BULUNMADIĞIM VE GÖRÜNTÜ TESPİTİNİN YAPILAMADIĞI YAZIYOR”
Savunma yapan Alperen Bayrak, şu ifadeleri kullandı:
“Ben o gün oraya arkadaşımla buluşmak için Taksim’e gittim. Arkadaşımdan önce vardığım için arkadaşımla iletişime geçmek istedim. Tanımadığım bir polis memuru tarafından hakaretlere uğrayıp kaybol buradan denilmesine maruz kaldım. O noktada boynumdan çevrilerek ters kelepçe yapılarak alandan uzaklaştırıldım. İddianamede de orada bulunmadığım ve görüntü tespitinin yapılamadığı yazıyor.”
“KANUNSUZ BİR EYLEM BULUNMAMAKTADIR”
Bayrak’ın avukatı da savunmasında şöyle konuştu:
“Kanunsuz bir eylem bulunmamaktadır. Zor kullanmaya rağmen dağılmama gibi bir durum söz konusu değildir. Müvekkil hakkında uygulanan adli kontrol tedbirleri orantısızdır. Müvekkil öğrencidir ve adli kontrol şartları okul hayatını olumsuz etkilemektedir. Bu şartların kaldırılmasını talep ediyoruz.”
“BİLEKLERİMDE KELEPÇELER NEDENİYLE YARALAR OLUŞTU”
Taksim’e yalnızca arkadaşlarıyla buluşmaya gittiğini söyleyen Bilge Esen şöyle dedi:
“Arkadaşlarımla buluşmak için Taksim’e gittim. Orada bulunan polisler beni ters kelepçe ile gözaltına aldı. Bileklerimde kelepçeler nedeniyle yaralar oluştu.”
HÂKİM İLE AVUKATLAR ARASINDA “TALK SHOW” TARTIŞMASI
Savunma yapan avukatlarla hakim arasında savunmanın toparlanarak hızlandırılması ile ilgili tartışma yaşandığı, hâkimin “Talk show programı çekmiyoruz burada” dediği iddia edilirken, avukatların “Savunma görevimizi yerine getiriyoruz. Sürekli olarak kesmezseniz görevimizi yerine getireceğiz” dediği öne sürüldü.
“ARTIK EVİME DÖNMEK İSTİYORUM”
Duruşmada gözyaşları içinde savunma yaptığı belirtilen Hilal Beler şöyle konuştu:
“Ben Avusturya vatandaşıyım. Orada hâlâ kirasını ödediğim bir evim, hâlâ kredisini ödediğim bir arabam var. İşsizlik nedeniyle kaybım yaklaşık 5 bin euro seviyesine ulaşmış durumda. Ben hakkımdaki adli kontrollerin kaldırılmasını istiyorum. Artık evime dönmek istiyorum.”